34 liraya aldığım hediye götüme girdi piçler

hatırlayan vardır, dün 34 tl'ye hoşlandığım kıza ne hediye alabileceğimizi sormuştum.

züt oldum. anlatıyorum. dinleyin la valla içim yandı

hatırlamaynlar için

(bkz: 34 liram var ve hoşlandığım kızın)

kızdan hoşlandığımı zaten biliyorsunuz.

kızdan hoşlanan tek insan ben değildim tabii. onu bugüngördük.

çok uzatmıyorum, 3-5 entryde toparlayacam. içim kıyıldı amq

şimdi ben güzel bir hediye aldım

tavsiyelere uydum. evde ahşap güzel bir kutu buldum. abim onu vernikledi. daha tam kurumamıştı. vernikleyince kururdu sanıyon ama öyle 6-7 saatte tam kurumuyormuş. ben de çiçek yaprakları yapıştırdım. hem yapıştı, hem de verniğin kurumadığı göze batmadı. güzel de oldu.

içine şairlerin dizeleri filan, ünlü düşünürlerin artitik lafları gibi yazılar koydum. içine badem şekeri de koydum. mesajı tamamlasın diye. ambalaj filan güzel oldu. uçan balon aldım bağladım. herkesin içinde gib gibi veremezdim.

herkesin içinde diyorum. malum. 10 kişiyi filan çağırmış. beşiktaş'taki hakan cafeye gittik. ezikli.

kız oraya çağırmış. kız biraz geleneksel. doğum günün akşam evde aileyle kutlayacak. arkadaşları akşam üstü ağırlıyor. gib gibi.

neyse, 10-11 kişiyiz. ben mal gibi 2 saat önce gittim tabi heyecandan. geri zekalı gibi hissettim. garson geliyor soruyor arkadaşlar filan diyorum. iki saat bir orta kahveyle durdum.

neyse bu 2 kıkırdayan kızla geldi.

züt oluş 1: kız beni gördü. "aaa ne tesadüf. biz de benim doğum günüm için buradaydık. sen de bize katılsana" dedi.

ulan ben niye ordayım sanki. masanın yanında tuttuğum balonla yeğenimi mi bekliyorum lan.

bir de şu var. kız doğum günü kutluyacağız, sizi de bekleriz demişti, ben 2 diğer tiple masada otururken. meğerse masadaki 2 diğer tipi kastediyormuş. ben aslında o masada hiç yokmuşum. görünmez olmak nedir anlamış oldum.

olm 500 entry yerine 3-5 entryde uzun uzun yazıyorum zaman alıyor napim aq

neyse bai millet geliyor yavaş yavaş.

en son en havalımız geldi tabii. adam artiz. beşiktaşı pek bilmem, burada insan arabasına da yer bulamıyor, burası şöyle gib gibi, yok en son öğrenciyken buralarda takılırım diye ezdi de ezdi milleti.

neyse erkeklerden 2-3 tanesi öylesine gelmiş, takılıyorlar, muhabbet ediyorlar. ama bizim şovalye gibi oğlan kızın içinde neredeyse. kız da mayışıyor. yanındaki kıkırdaklar da öyle. ben arada lafa girmeye çalışan ezik gibiyim. diğer tipler arada kendileri de muahbbet ediyorlar ama ben pek tanımıyorum.

yani görmen lazım ya. videoya çekip koysam şöhret olurum öyle ezikli bir durum.

arabalı bin cool takılıyor. kafası rahat. araba var. bilmem ne. istanbulda arabayı 3 günde rezil ediyorlarmış, araba yıkatmaktan canı çıkıyormuş. zütüm.

muallak bir de pasta almış. girerken mekana vermiş. meğerse o yüzden en son geldi, otopark bilmem ne diye hava atıyor amın oğlu.

pasta geldi. kız şoke tabii. züt oluş 2. ulan biz neden düşünemedik o kadar tip oturuyoruz orda. kız da bi ezik, sütlaç ve çayla doğum günü mü kutlanır. olm yaş 30'a yaklaşıyor, öğrenemedim ki. ne biliyim ben bu ayakları.

kız pastayı görünce ağlayacaktı neredeyse.

iyi ki doğdunlar bilmem neler şarkılar söylüyoruz. etraftan bize bakıyorlar. bizim tip hafif beyazlamaya başlayan saçına bakmadan kızın her daim yanında. sanki ikisi kutluyor, biz orada figüran.

sonra tabii hediye vermeye geldi sıra.

kısa kesicem.

hediye verilmeye başlandı.

arabalı artiz en sonda özellikle bekliyor. son noktayı koyacak ya. ben de inadına muallakyi bekliyorum vermiyorum. işte bi tip kitap almış.2 kız birleşmiş uzun kollu kazak almış. mallar. mayıs ayında kazak mı alınır, büyüyünce mi giyecek. bir tip çerçeve mi ne öyle bir aksesuar almış. hatırlamıyorum hepsini. biri yine bir başkasıyla birlikte cross kalem almış. (bence bu da güzel bir hediyeydi)

abi artiz benden önce verdi, daha fazla bekleyemedi herhalde

züt oluş 3 olm bizim yavşak kamper mi kempir mı bir ayakkabı almış. ulan ben anlamam, ben 40 tl'ye ayakkabı alıyorum 1 yıl kullanıyorum her allahın günü. ama ayakkabıyı görünce markası audi filan zannettim. jilet gibiydi. zaten yanımdaki kızların hepsinin birden hiiiiiiii demesi, erkeklerin de sus pus olması zaten bana mesajı verdi. internetten baktım pahalı bir ayaykkabıymış işte, 350 tl filan.

kız allah diyen aslana döndü. yerlerde yuvarlanacak sandım. yok o onu görmüş de en beğendiği modelmiş de, manyakmış süpermiş filan kız neredeyse andımızı okudu tersten.

kızın o andan itibaren beni eç, babası gelse tanımaz.

züt olmak hala mümkünse, züt oluş 4 kıza ben de hediyeyi vermek için yanına gittim. sonuncuydum. inanır mısın duvardaki elektronik saatten bakdım. 4 dakika hiç kıpırdamadan durdum önünde, beni farketmedi.ben kızın çocuğa bakışını unutamam. hem konuşuyor hem gözüyle dünyalar onun olmuş belli.

veremedim ulan hediyeyi. yani verdim teşekkürler dedi aldı ama hala ayyakkabıda gözü kulağı. okşuyo filan onu.

bin, durumun farkında tabii, son noktayı koydu. dedi bak değiştirme kartı var, beğenmezsen değiştirebilirsin. kız sanki hediyeyi ilk defa görmüş gibi bir daha çoşunca ben uzaklaştım abi.

inanmayacaksın. dağıldık çok geçe kalmadan. eve gitmesi lazım. benim balon tavandaydı abi. garson ipinden çekti aldı ve etrafına bakmaya başladı. ben de tüydüm. bi de bu sizin mi demesin, belli gözleriyle beni arıyor garson. 2 saat oturduk orda gördü tabii.

haaa, tahmin etmişsinizdir, kızı metrobüse kadar bin bıraktı. bize sormak bile yok. bence kızı eve de bırakmıştır zaten bin. belki hala bırakmamıştır gibiyodur bilmiyorum ben

sonuç:

1- abi kız meselerinde paran kadar konuşcan. gibtir et. neyine dıbına koyim ay sonuna kadar 34 tl var, neyine doğum günü.

2- abi kız seveceksen zengin seveceksin ki kamperi olsun böyle sevecekse sevsin ayakkabıya bakmasın. fakirle olmuyo.

3- ayakkabı için dünyası dönen kız zaten beni 3 gün sonra süpangileye flan bırakırdı.

4- kedi erişemediği ciğere hakkaten mındar dermiş. ulan kızı öyle görünce soğudum zaten. ha içim yanıyo, o doğru

hem iyi dilek mesajlarınız için hem de okuduğunuz için teşekkürler panpalar. anlatmazsam yazmazsam olmuyor. dökmek lazım.